"SEVGİ HER ENGELİ AŞAR" MI?
Ahmet BAĞBEKLEYEN

Ahmet BAĞBEKLEYEN

TSD Beylikdüzü Şube Başkanı / TOEF Başkan Yardımcısı

"SEVGİ HER ENGELİ AŞAR" MI?

09 Mayıs 2024 - 11:23

7-14 Ocak Görme Engelliler Haftası, 3 Mart Dünya İşitme Engelliler Günü, 21 Mart Down Sendromlular Günü, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü, 9 Mayıs Dünya Çölyak Günü, 10-16 Mayıs Dünya Engelliler Haftası, 23-29 Eylül Uluslararası İşitme Engelliler Haftası, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü, 15 Ekim Görme Engelliler Güvenlik Günü, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Tüm bu günlerde en çok duyduğumuz cümle  “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Peki, örnekleri ile bakalım sevgi hangi engelleri aşıyor.
Mesela;
Erişilebilir bir yaşam sağlayabiliyor mu?
2005 Yılında çıkarılan Engelliler kanunun geçici 1 ve 2. Maddeleri ile tüm kamu kurumları ile kamuya açık alanlarda erişilebilirliğin sağlanması için 5+2 yıllık bir düzenleme getirmiş, ancak bu güne kadar sürekli ertelenerek hala sonuçlandırılamamıştır. Erişilebilirlik tüm engel grupları için hayata katılımın en önemli gereksinimidir. “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Engellilerin istihdam sorununu çözebiliyor mu?
Yasal düzenleme ile engellilere tanınan kamu ve özel sektör kotaları birçok nedenle doldurulamamakta, özelliklede tekerlekli sandalye kullanan, çalışabilir durumda olan zihinsel farklılık gösteren bireylere ulaşılabilir ve erişilebilir mekânların olmadığı gerekçe gösterilerek istihdamlarına olanak sağlanmamaktadır. Özel sektör ise görselliği bahane ederek çoğu zaman “SEN EVİNDE OTUR BİZ SANA MAAŞINI VERİRİZ” yaklaşımı ile onur kırıcı davranışlar sergilemektedir. “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Engellilerin eğitim almalarının önündeki engel kalktı mı?
Her engel grubunun belirli ölçülerde özel eğitim ihtiyacı bir gerçek olarak karşımızda dururken; eğitimcilerin engelliler konusunda eğitimlerinin sorgulanması gerekmektedir.
Size basit bir örnek: Türkiye’de kaç öğretmen mesleki formasyon olarak işaret dili eğitimi almıştır sorusun cevabı yoktur ve bunlara rehber öğretmenlerde dahildir. Akranları haftada 40 saat temel eğitim gören çocuklar var iken özel gereksinimli bireylere haftada 2 saatlik eğitim verilmesi ne kadar adildir. “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Sağlık sorunlarına kalıcı çözümler sağlayabildi mi?
Sürekli olarak değiştirilen ve her değiştiğinde kazanılmış hakları gasp eden rapor yönetmeliği.
SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) ile Engellilerin sağlık ve medikal malzemelerin bir çoğunda SGK tarafından karşılanmakta olan miktar oranları son on yıla baktığımızda güncellemelerin günün koşullarına uygun yapılmamasından dolayı  %80 lerde  %20 lere gerilemiş olup, artık devletten umudunu kesen engellilerin çoğu sorununu çözmek için dernek vakıf ya da yardım kuruluşlarının kapısına gitmek zorunda bırakılmışlardır. “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Sosyal hayata katılım şartlarını iyileştirebiliyor mu?
Eğitimin hiçbir alanında farklılıklarla bir arda yaşam eğitimi verilmediğinden toplumun engelliliğe bakışını belirleyen kavramlar, yardıma muhtaçlık ve zavallılık olarak yansımaktadır. Bir diğer sorun ise farklı hizmetler oluşturacak alanlar geliştirilememiş olduğu için tatil eğlence ( ekonomik durumu yeterli olsa bile) ve buna benzer alanlarda sosyal hayata katılım sınırlı bir durumdadır.
“SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
 





Birlikte eşit ve adil bir yaşamı destekliyor mu?
Şehirlerimizin planlamaları yapılırken park, bahçe, kaldırımlar, şehir mobilyaları, rampa ve benzeri ortak kullanım alanlarının ne kadarı evrensel tasarım ilkelerine uygun imal edildiği sorusunu maalesef cevabı yok. Eşitlik adalet ile desteklenemiyor, ulusal ve yerel yöneticilerimiz var olan zorunlu yasal düzenlemeleri bile yapmadığı gibi denetlemelerde de görmezden gelerek sorunu çözmeye çokta gönüllü görünmüyor. “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Hukuk karşısında eşitlik ilkesini sağlayabiliyor mu?
Hukuk her vatandaşın eşit ve adil bir yaşamı yaşayabilmesinin garantisi olması gerekirken bu gün yaşanan ekonomik sorunlardan dolayı nüfusun yarıya yakını sosyal destek söylemleri ile yardımlarla hayatını idame ettirebiliyor ve bundan etkilenen en yoğun kesim engelliler ve aileleri olarak karşımıza çıkıyor. Oysa hukuk devletleri vatandaşının insani yaşam koşullarını birilerinin iki dudağı arasına bırakmayan bir sistem olmalıdır. Pozitif ayrımcılık kavramı hukukun konusu olmaktan çıkarılmalı ve yerine eşit ve adaleti sağlayacak düzenlemeler konmalıdır. “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Siyasal alanda engellilere yer veriliyor mu?
Tüm bu sorunların çözümü siyasal yaklaşımlar gerektirmekte, demokrasinin gereği olarak temsili’yet kavramının yerine getirilmesi elzemdir. Her siyasi kuruluşun bilgi beceri ve liyakat sahibi temsilcileri destekleyen politikaları uygulamaya koymalıdır. Zira yasaları yapan meclisle meclisleri oluşturan ise temsilcilerdir. “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR”
Toplumsa davranışlar çözüm mü sorun mu yaratıyor?
Yaya kaldırımlarını işgal eden, engelli parklarını duyarsızca işgal eden, rampa önlerini kapatan, apartmanında engelliler ile birlikte yaşamaktan şikâyetçi olan, hiçbir sorunun çözümüne katkı sunmayan ve sadece bulundukları makamı kartvizit olarak kullan ve bundan nemalan, hiçte azımsanmayacak çoğunlukta olan duyarsız ve bencil bir toplum yapısının varlığı da bir gerçek olarak karşımızda dururken,  muhtemelen her özel gün ve haftada en çokta bu insanlardan duyacağımız cümle  “SEVGİ HER ENGELİ AŞAR” olacaktır.
Tüm bu sorulara onlarcasını daha eklemek mümkün.
Şimdi soru şu; bu kadar sorun yaşanıyor ise, nasıl oluyor da herkesin ağzından düşmeyen
SEVGİ HER ENGELİ AŞAR” cümlesi toplum tarafından bu kadar çok kullanılıyor.
Birlikte yaşam kültürü gelişmemiş toplumlarda sevgi, vicdan, merhamet kelimeleri popülist söylemler ile yaşanan sorunların üzeri örtmek, görmezden gelmek ve muhataplarına şirin gözükmek yani gaz almak üzere söylenen sözlerdir.
İstisnalar kaideyi bozmasa bile; görev ve sorumluluklarını lakıyla yerine getiren ender yöneticilere ve duyarlılıklarını eyleme geçiren yurttaşlarımıza teşekkür etmeyi de unutmamak gerekiyor.
Unutmadan “ HİÇ KİMSE ENGELLİ ADAYI DEĞİLDİR” . Engellilik bir yaşam kültürüdür ve engelliler acziyet ifade eden hiçbir cümlenin muhatabı olmak istemez.
Adil ve eşit bir yaşamda buluşmak dileği ile…

Saygılarımla
Ahmet BAĞBEKLEYEN      09.05.2024
 

Bu yazı 4873 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum