“Her insan, çaresizlik içerisinde kalabilir ve bu çaresizlik bizde kolay istismar edilmeye imkân sağlayan bir zayıflık oluşturabilir. Bu zayıflığı fırsat bilerek kötülüğü planlayan, bunu bir vazife gibi gören, çıkarcıların yararına maşa görevi üstlenen bir takım insanlar karşımıza çıkabilir.”
"GELİYORUM BABA" kitabımın arka kapağındaki bu tanıtım yazısında da anlatmak istenildiği gibi, gençlerimizin ruhsal bunalım içerisine girdiği dönemlerde oluşan o bir anlık duygu boşluğundan yararlanarak, tehlikeli veya riskli düşünce, eylem sahibi birey veya grupların gençlerimizi memleketinden, mahallesinden, köyünden, ailesinden ayırarak onların sevdikleriyle arasındaki iletişimi koparıp, onları canlı bomba yapmak, şiddet eylemlerini gerçekleştirebilecek birer caniler haline dönüştürebilmek için kullandıkları bu yöntem, en sık kullandıkları yöntemdir. Bu yüzden örneğin köyünüz, mahalleniz, şehriniz veya ülkeniz dışındaki dünyadan habersizseniz, çok daha kolay yönlendirilebilirsiniz.
İki türlü beyin yıkama şekli vardır. Birincisi zihni temizleyen, düşünceyi açan, insanı olumlu yönde etkileyerek onun gelişmesini sağlayan bir yıkama türü. İkincisi ise negatif ya da olumsuz olanı. Yani zihni bir parazite çeviren, gerçekle bağını kopartarak onu zararlı bir faile ya da kalabalıklar içerisindeki bir zombiye çevirebilen bir yıkama türüdür. Terör örgütleri bu ikinci beyin yıkama yöntemini kullanarak, özellikle gençlerimizin zihinlerindeki ideoloji ve inanç sistemlerine, beyin yıkama teknikleriyle saldırıda bulunup maalesef onlara uzun sürelerde çok şey yaptırabilmektedirler.
Terör, öfke, bölünme ve güçsüzlük oluşturmayı hedefler. Bunun için de dehşet verici eylemlerini, insanları yıldırarak düşüncelerini kendi amaçları doğrultusunda değiştirmek için kullanır. Aslında bu açıdan bakınca bile, terörün bir takım kötülük planlayan güçlerin bir nevi toplumsal beyin yıkama çabası olduğu, gayet net bir şekilde anlaşılmaktadır. Bu yüzden, gençlerimizin terör örgütleri tarafından ikinci bahsettim beyin yıkama yöntemiyle ele geçirmelerine fırsat vermeden, onların zihinlerini sevgiyle, güzel ahlakla ve topluma faydalı bir birey olma bilinciyle doldurduğumuzda zaten terör örgütlerinin yerleşebileceği bir boşluk kalmayacaktır.
YORUMLAR