HEDEF PARALİMPİK OYUNLAR ŞAMPİYONLUĞU 
Ayhan AKTAŞ

Ayhan AKTAŞ

Ayhan AKTAŞ / Engelli Aktivist, Sporcu, Radyo Programcısı, Spiker

HEDEF PARALİMPİK OYUNLAR ŞAMPİYONLUĞU 

13 Nisan 2023 - 13:28

Para taekwondo branşı, ülkemizde, engelli spor federasyonları dışında, kendi federasyonu çatııs altından faaliyetlerine başlayan ve sürdüren tek branş. Tek ve özel olması, elde edilen başarıların sebeplerinden bir tanesi.  Para Taekwodo sporcuları , avrupa ve dünya şampiyonaları’nın yanı sıra Tokyo Paralimpik Oyunları’na katılarak, yine fark yarattı. Bu branşımızın sporcularından avrupa ve dünya şampiyonu apoletli kadın milli sporcumuz Seçil Er. Başarılı sporcu Er, sportif kariyerinin yanı sıra sosyal alanlarda da  aktivistliği ve yardımseverliği ile öne çıkıyor. Kendisiyle büyük keyif aldığım bir söyleşi yaptım. 
Okurken, sizlerinde etkileneceğinize eminim. İyi okumalar.. 
 
Seçil Er kimdir, seni tanıyarak başlamak isteriz röportajımıza? 
Ben 1990 doğumluyum. Ankara'da doğdum ve yaşamaktayım. Gazi Üniversitesi spor bilimleri antrenörlük bölümü mezunuyum. Üçüncü kademe tenis antrenörüyüm. Aynı zamanda bir buçuk sene kadar otizm spor eğitmenliği yaptım. Kısa bir dönem badminton oynadım. Orada da C milliydim. Badminton bıraktıktan sonra da tekvandoya başladım.  

Seni para(engelli) sporcu yapan özelliğin nedir? 
 Benim doğum anında kolumda sinirsel damar  ezikliği oluştu. Doktorlar tarafından zor bir doğum olduğu için. Tıp dilinde de Brachial pleksus olarak geçiyor. Bu yüzden de benim için daha avantajlı olacağı için paralimpik sporlara yöneldim.  

Nasıl bir çocukluk yaşadın, engelli olarak ? 
Benim engelim ağır bir engel olmadığı için çocukluğumda da çok böyle olumsuzluğunu yaşamadım. Yani bunda tabii ailenin de etkisi çok fazla. Ailem hiçbir zaman beni engelli olarak görmediği ve bana hissettirmediği için şanslıydım. Bunu yapamaz, şunu edemez gibi beni geri plana hiçbir zaman atmadılar. O yüzden de ben aslında engelliliğin çok fazla sıkıntılarında yaşamış bir sporcu değilim.  

Klasik bir hikayedir,,, ‘Birisinin seni yönlendirmesi spora’. Seninde öyle mi oldu ? 
Yönlendirildi şöyle, ben hep sporcu olmak istedim. Çocukluğumdan beri zaten çok hareketli bir çocukluğum vardı. Benim her türlü aktivitenin içerisindeydim ve zaten bu zamanımızda da sokakta büyüyorduk. Zaten her türlü oyunun içerisinde. Ben aslında sonrasında kendim böyle sürekli bir koşuyordum. Mesela bir saat çıkıyordum, koşuyordum falan, hep sporcu olmak istiyordum ama bizim zamanımızda beden eğitimi öğretmenleri engellilere yönelik bir spor dalının olabileceğini, ya da engellilerin de spor yapacağı konusunda bizi hiçbir zaman yönlendirme yapmadılar. Hatta okulda beden eğitimi öğretmenleri bizi genelde köşeye bırakıyorlardı. Hani sen yapamazsın diyorlardı. Genelde öyle zaten kendime güvenim gitmişti. Sonrasında ben çalışmaya başladım. Orada çalışmaya başladığımda benim süpervizörüm kulüp dernek kurmuştu. Burada da bana badmintonda başlatalım seni dedi, ben de kabul ettim öylelikle badmintonda başladık.  

Badminton’la başladın ama bugün seni dünyanın zirvesinde taekwondo ile görüyoruz. Neden taekwondo ? 
Yani şimdi şöyle, badmintonu çok sevmiyordum açıkçası, çünkü benim kişiliğime uygun bir spor dalı olmadığını düşünüyordum. Aynı zamanda da zaten o dönemler çalışıyordum. Antrenmanlarına da gidemiyordum. Sonrasında C millilikten zaten üniversiteye girince badmintondan iyice sıkıldım. Tamamıyla bırakma kararı aldım. Ben ikinci sınıftaydım. Sonrasında benim hep dövüş sanatları içimde var zaten olmaz diye de düşünüyorum. 
Benim bir kick boksçu arkadaşım vardı. İşte ara tatilde geleyim hocamla konuş,,böyle hani durumumdan da bahset ve kolumda böyle bir sıkıntı olduğunu, beni çalıştırmak istermi diye sormasını istemiştim.Ben tamamıyla hobi olarak yapmak istemiştim. Sonra hocasına benden bahsetmiş. Biz görüşmeye gittik. Tekvandonun da para tekvandonun da Türkiye şampiyonasına bir hafta vardı. Bana söyledi başlamak ister misin, isterim dedim. Birden biz bir lisans çıkarttık, 3 gün antrenman yaptık. En azından hani tekniklerini, nasıl atılacağını falan bilgim olsun diye göstermişti. Sonradan Türkiye şampiyonasına girdim, 
orada da Türkiye ikincisi oldum. 2 gün sonra da dünya şampiyonasının kampına gittim. Ardından dünya şampiyonasına gittim. Bu şekilde ilerledim. 

Yaptığın sporun gelişimine önemli etkisi olduğundan bahsettin. Biraz açarmısın ? 
 Şöyle, ben genel olarak aslında engelli kardeşlerime ve ailelerine seslenmek isterim. Engelli olan her bireyin bence bir spor dalıyla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sporla ilgilenmek. Yani şimdi engelli bireyler genelde hep arka plana atılır. Kendileri de öyle hissederler ki ben de öyle hissettiğim zamanlarım olmuştu. Ama spor yaptığımız zaman ve bize benzeyen arkadaşlarımızla aynı ortamda bulunduğumuz zaman kendimize özgüvenimiz gelişiyor zaten. Sporda başarı yapmaya başladıkça bu öz güven daha da gelişiyor ve kendine bakışlar değişiyor. Hayata bakış açın, değişiyor. O yüzden her engelli bireyin yani ister başarılı olsun ister olmasın ister hobi olarak olsun ister meslek olarak yapsın ama kesinlikle sporun içinde olmasını ailelerin de bu şekilde destek sağlamalarını istiyorum.  

Kısa ve uzun vadede hedeflerin nedir ? 
Hedefim tabi ki 2024 Paralimpik Oyunlarında yer almak ve orada altın madalyayla geri dönebilmek. Kısa vadede şu anki pozisyonumu koruyabilmek tabii ki. Buna göre de zaten bir antrenman programı oluşturdum. O şekilde de çalışıyorum. 

Bana zaman ayırdığın için teşekkür ederim Seçil Er... 
Bana polishaberleri.org sitesindeki sayfanızda yer verdiğiniz için ben teşekkür ederim. 


Saygılarımla,
Ayhan AKTAŞ     

Bu yazı 3595 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum