Türkiye’de engelli bireylerin profesyonel spor yapabilmelerine alan açan dört spor federasyonu var. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, Görme Engelliler Spor Federasyonu, İşitme Engelliler Spor Federasyonu ve Özel Sporcular Spor Federasyonu. Federasyonların tümünde seçimler yapıldı.
Birçok spor federasyonunda olduğu gibi engelli spor federasyonlarında da seçimli genel kurullar Olimpiyat/Paralimpik Oyunlar sonrası yani dört yılda bir yapılıyor. Kasım ve Aralık aylarında bu dört spor federasyonumuzda da seçimler oldu. Özel Sporcular haricinde diğer federasyonlarda başkanlığa yeni isimler seçildi. Muaz Ergezen ülkemizdeki bedensel engelli spor organizasyonlarını yönetecek isim oldu. Ayhan Yıldırım, özellikle Paralimpik Oyunlarda elde ettikleri başarılarla dikkatleri üzerlerine çeken, görme engelli sporcuların faaliyetlerini yönetecek isim oldu. İşitme engelliler spor federasyonunda kıyasıya bir mücadele yaşandı. Mevcut yönetimde asbaşkan görevinde bulunan Kerim Vural başkanlığa adaylığını koyarak, eski başkanlardan Oktay Aktaş’ın rakibi oldu. Son derece stresli ve çekişmeli geçen oy sayımında Aktaş’Iı 3 oy farkla geçen Vural ‘Sessizler Sporu’nu yönetecek isim oldu. Başkanının değişmediği tek federasyon ise Özel Sporcular oldu. 3. kez başkanlığa seçilen Birol Aydın, konuşmasında ‘ Camiamız da hizmetlerimizin karşılık bulması bizleri ve yönetimimi ziyadesiyle mutlu etmiştir’ ifadelerini kullanarak, federasyondaki 3. başkanlık dönemini başlatmış oldu. Tüm seçilmiş başkanlarımıza başarılar diliyor ve tebrik ediyorum.
AMA
İlk kez dört engelli spor federasyonu’nda başkanlığa seçilenler ENGELLİ değil. Dahaönceki dönemlerde görme engellilerde ve işitme engellilerde seçilmiş başkanlar aynıengel grubuna sahip olan isimler olarak önümüze çıkıyordu. Bu kez olmadı. Bir engelliolarak, bizi kendi içimizden de yönetebilecek isimlerin olduğunu biliyorum. Şuanseçilmiş olan isimlerin iyi işlere imza atacaklarını da tahmin ediyorum. Ayrımcılıktayapmıyorum. Ancak bizler için düşünenlerden, bizler gibi hissetmelerini, bizler gibikaldırımlardan çıkamamalarını, boş yolda işaretleri takip ederken bir araca ya da birdireğe çarpmalarını, sesli uyarı sistemi olmayan ulaşım araçlarına binip yollarınıkaybetmelerini ya da özel ihtiyaçlarını paylaşmak için birilerinin kollarına girip birgünlerini geçirmelerini İSTEYEMEM. Bunları bilmem yaşamak lazım. Siparişle olmazbunlar.
Neden mi ?
Liyakatin dostu adalet düşmanı ise kişisel çıkarlardır. Gördük ki bizim gibi düşünmeyi beceremeyenler, tekerlekli sandalyeli bir sporcunun kapısından giremeyeceği tuvaletlerin olduğu otellerde kamp yapmaya zorlanıyor, en ağır engelli grubuna giren (W1) sporcular kategorisine giren milli sporcular akşam yemeği dahi olmayan otellerde konaklattırılıyor. Bütçelerinde engelli sporcuların refakatçisi yerine kendi yakınlarını götüren ve buna rağmen ‘ Bütçemiz yok’ açıklaması yapan federasyonlar var. Görmediklerini bildikleri sporcuları hijyenik olmayan kamp ortamlarında şampiyonalara hazırlayanları... Ve bizlerin özel gereksinimlerimiz olduğunu nedense ‘Düşünemiyorlar’.
Engellisporculara verilen imkanları ‘Lütuf’ gibi gören ve o şekilde davran yöneticilerin yönettiği federasyonları biliyoruz. Lütfen yapmayın. Liyakatli idareciler ve yöneticiler olun. Önce siz değişin ki dünya değişsin. Hak ,günümüzde zorlanılan bir olgu. Halbuki hak herkesin adaletli şekilde yaşadığı birortamda talep edilmeden size sunulan bir durumdur.
YORUMLAR