Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), belirli mal ya da ürünler üzerinden maktu ve ya oransal olarak alınan ilk defa Avrupa Birliği ile uyum çerçevesinde yapılan kanun değişikliği ile 2002 yılında hayatımıza girmiştir. Avrupa Birliği’nde bu verginin amacı gelir elde etmekten ziyade sosyal fayda sağlamaktır. Bu nedenle ÖTV, lüks (mücevher, kürk vb.), sağlığa zararlı (alkol, sigara), ve çevreye zararlı (benzin vb.) mallara uygulanır.
ÖTV, KDV gibi aynı malın her el değiştirmesinde alınmaz, malın ithal edilmesi veya üretilen malın ilk alıcısından tahsil edilir. Motorlu taşıtlarda ise nihai tüketici adına ÖTV ödemek ithalatçılar ve ilk satıcılar olmaktadır. Yani siz sıfır otomobil alırken daha aracı bayiden çıkartmadan sizden tahsil edilir.
Buraya kadar işin prosedür ve bilgi kısmını belirttikten sonra asıl meramımıza geçebiliriz. Bilindiği gibi motorlu taşıtlardan alınan ÖTV, engelli vatandaşlardan tahsil edilmiyor. Hayatı biraz daha kolaylaştırmak için devlet bu vergiden engellileri muaf tutuyor, iyi de ediyor. Ancak son birkaç yıldır gelen sınırlama yüzünden engelliler, kendilerine uygun aracı bulmakta zorlanır oldu. 2022 yılı itibariyle satış fiyatı 450.500 TL üzerindeki araçları satın alamıyorlar. Artan kur fiyatlarına endeksli olarak her geçen ay on binlerce lira zam gelen otomobilleri almak neredeyse hayal oldu. Şimdi: “Kardeşim onlar da o paraya göre araç alsın. Onu bulamayanlar da var.” diyen birileri çıkacaktır. Peşinen söyleyeyim kazın ayağı öyle değil. Engelli vatandaşların, engel durumlarına göre (kas kaybı vs. ) sebeplerden satın alacakları otomobillerin tam donanımlı olması elzemdir. Bu donanımlar da eklenince reklamlarda gördüğünüz manuel vitesli en boş araçların fiyatları bir anda on binlerce TL artmakta ve belirlenen rakamın çok üzerine çıkmaktadır.
Bel yıl evvel satın alınan aracın özelliklerinde yeni bir araç almak istenildiğinde ödenmesi gereken miktar 600.000 liralara çıkıyor. Yeni araç alamayınca insanlar korkularından araçlarını satamıyor. Onlara gözü gibi bakıyor çünkü araçları onların eli ayağı.
“E onlar da satmasın kardeşim, binsinler arabalarına.” diye serzenişte bulunan kendisine dokunmayan yılan bin yıl yaşasın, zihniyetinde olan vatandaşlara sesleniyorum. Siz, aracınız arıza yaptığında kapısını kilitleyip atlayıp bir dolmuşa vs. ya da en kötü ihtimalle şehir içindeyseniz yürüyüp gidebilirsiniz. İşte engelliler onu yapamıyor. Kaputun altındaki en basit arızayı bile gideremeyecek olanları var. Yani onların kullandığı araçların sorun çıkarmayacak olması lazım. Onun için 5 yılda bir araç yenileme hakkı verilmiş. Ama gel görelim ki olmuyor, yenileyemiyorlar.
Hadi onu da geçtim, bu üst sınır niye?
ÖTV’den muaf tuttulan insanların neden istediği aracı almaları engelleniyor? Kime ne faydası var bu üst sınırın? Zaten vergi alınmayacaksa (sadece ÖTV, KDV’yi ödüyorlar.) devletin de bunda herhangi bir kaybı olmayacaksa üst sınır neden?
Sözün özü, zaten hayat zor. Engelliler için daha da zor. Bu yanlıştan vazgeçilmediği müddetçe de daha da zorlaşacak. Umarım birileri bu durumu meclise taşır da bu yanlıştan bir an önce dönülür.
Empatiyle kalın.
YORUMLAR