Dilinin küstüğüne, kalbin saatlerce konuşur bazen…
Küsmek, çocukken, bir insanın istediğine ulaşamaması veya istediğini yaptıramaması sonucunda, kendini ifade etme tarzı gibi görünse de, yetişkinlikte bu biraz daha soğuk bir havaya dönüşmeye başlıyor. İstediğini yaptırmak, beklentileri karşılanmadığında, karşıdakini cezalandırma şekline dönüşebiliyor. Bu davranışı sergileyen kişi, çocuklukta kalmış bir yetişkindir. Küsme davranışını, ilişki içerisinde, tartışma veya kavga esnasında, iletişim birlikteliğine bir es, ara vermek olarak değil, ilişkiyi o an için dondurmak ve kendiyle ilgili o sorumluluğu almamasıdır. Mesela gönül almaya, ilk adımı atmaya çalışan, hata yapmamış olsa da bunu kabul eden olmaya başlıyor. Fakat bir noktadan sonra, sürekli küsmeye maruz kalan kişi, küseni yok saymaya başlıyor. Çünkü artık bu durum karşıdakini de zorlamaya başlıyor. Düşünsenize karşınızda sürekli küsen biri var. Kendini anlatamadığında, istediği olmadığında, beklentisi karşılanmadığında küsüyor. Siz onunla nasıl baş edebilirsiniz? Sürekli alttan alan, özür dileyen taraf olamazsınız.
Küsmek yetişkinlere uygun bir iletişim şekli değildir!
Yetişkin ilişkilerinde küsmek doğru bir yöntem değildir. Ne olursa olsun iletişimi koparmak, dondurmak veya yok saymanın daha kronik rahatsızlıklara yol açtığını görmemiz gerekiyor. İlişki eşittir iletişimdir. Dünyanın her yerinde uzmanlarda ilişkiyi iletişimle ölçer. İletişimin kalitesi, ilişkinin, evliliğin kalitesidir. İletişiminiz ne kadar güçlü ve sağlıklıysa ilişkiniz de o kadar güçlü ve sağlıklıdır. Sürekli küsme eylemi, iletişimi hastalandırdığı gibi, ilişkiyi de hastalandırır. Küsmek, bilerek, isteyerek ve bir amaç için yapılan bir şeydir. Gerginlikten sonra ara vermek, uzatmamak ise, ilişkinin iyileşmesi için yapılan bir şeydir. Fakat küsme kişisel bir eylemdir. Bunu ayırt etmek gerekir. Küsen insan, kendisi için küser.
Peki kimler daha çok küser?
Beklentileri karşılanmayan insanlarda küsme eylemi çok fazla olur. Tam tersi her istediği olan insanlarda da küsme eylemi görülebiliyor. İnsanların, geçmişte, beklentilerinin tatmin edilmemesi, karşılanmaması ya da tam tersi çocukluktan itibaren her istediği, her dediği yapılanlarda küsme davranışları ortaya çıkıyor. Çocukluktan itibaren, bireyleri ilerde onların bir eş, anne, baba, yetişkin birer kadın ya da erkek olacağını düşünerek yetiştirmesi gerekiyor.
Küsmek sorumsuzca bir eylemdir
Yani kendinizi, duygularınızı ifade etme sorumluluğu almıyorsunuz, bunun için enerji sarf etmiyorsunuz. Küsmenin kronik halini bencillik olarak anlıyoruz. İstediği olmadığı zaman küser, beklentisi karşılanmadığında küser. Bir yerden sonra onunla nasıl iletişim kurabilirsiniz? Tek bir çareniz var. Onun her istediğini yapmak zorunda kalırsınız. Ancak onun her istediğini yaparsanız, onunla iletişim kurarsınız. O da artık iletişim olur mu o da ayrı bir tartışma konusu. Çünkü sizin sürekli alttan alma ve boyun eğmeniz ile süren bir ilişkiye dönüşür “Ya ben ne yaparsam yapayım o zaten hep küsüyor. Kendi haline bırakayım.” Diyor ve küsen yok saymaya başlanıyor.
Küslüklerde yardımcı olma tavrı nasıl olmalı?
Unutmamamız gereken şu, hiçbir kavga ya da tartışma tek başına başlamaz ve sürdürülemez. Eğer bir küslük ya da tartışma içerisindeysek, bunun iki taraflı olduğunu kabul etmek zorundayız. Kendi hatamızın farkına varırsak, küsme huyumuzun gitgide azaldığını görürüz.
Hoşgörü ile dolu yarınlar dilerim.
Saygılarımla,
Elif Satı KALAYCIOĞLU
YORUMLAR