Bu yazıyı kaleme almaktaki en büyük nedenlerimden biri, özel bir kurumda kısa zaman önce çalışmaya başladığımda ilk günlerde işverenlerimden şu cümleyi işittim. Burada kimse kimseden üstün değil, herkes eşit çok hoşuma gitmişti bu cümle. Huzurunuzda kendilerine teşekkür ve saygılarımı sunuyorum. İnsanoğlu dünyaya gelirken sınav tercihleri yapar gibi karar veremiyor. Yani hiçbir insan doğacağı ana babayı bile kendi seçemiyor ırk, etnik Köken, sınıf , kanaat ,cinsiyet kimliği ,cinsiyet özellikleri yaş,sağlık durumu ya da her türde durumumuz ne olursa olsun hepimiz eşit muamele görme hakkına sahibiz. Uluslararası af örgütü bile insanlar arasında ayrımcılık yapmama ilkesini esas almıştır.Aslında bir hak ihlalidir tüm ayrımcılık sebeplerinin temelinde kimlik kavramlarına dayalı önyargı ve kimliğini belirli bir gruba aitmiş gibi tanımlama ihtiyacı yatar .
Örneğin: oğlumuzun tanıştığı bir kız ya da kızımızın tanıştığı bir delikanlı..gençlerimiz ailelerine gelip anlattıklarında ona senin kararın ömür boyu yaşayacak ve yeni bir hayat kuracak olan sensin. Evet bir tanışalım sözü yerine kırkını rengini ,mezhebini soruyoruz ve hep ötekileştiriyoruz. En büyük kusur olarak görüyoruz. Cahil kişi gülün güzelliğini görmez gider dikenine takılır. Söylediklerim sadece iki gencin izdivacı ile sınırlı değil tabii ki her gün aynı binaya aynı saatte girip çıktığımız komşumuza işyerindeki mesai arkadaşımıza bile Bu mantıkla yaklaşıyoruz.
Yukarıda da belirttiğim gibi dünyaya gelen bebek o kadar saf o kadar temizdirki, bunu işlemesi ve cevher haline getirmesi yine bizlere düşer. Bir beyaz kağıt aldınız elinize üzerine yazdığınızı düşünün İşte o çocuk da üzerine yazılmaya hazır tertemiz bir kağıt gibidir ne yazarsak onu okuruz ister iyi ister kötü olsun ,onu okuyan yine toplum olur iyiyi görmezden geliriz ,kötüyü kusur olarak görürüz .Hazreti Mevlana'nın bir sözünün buraya çok yakışacağını düşündüm.. "Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun ." Kusuru örtmeyi marifet edin kendine işte o zaman kusursuz olursun. Bir yasanın politikanın veya uygulamanın tarafsızmış gibi sunulduğu ancak belirli bir grubu veya grupları orantısız etkilemesi de ayrımcılık olur. Ayrımcılık ,tahammülsüzlük, nefret toplumlarda gitgide büyüyen telafisi zor çatlaklara neden olmaktadır. Bazı ülkelerde renginden dolayı insanlar yetkililer tarafından suç işlemeye yatkın kişiler olarak değerlendiriliyor .Yine bir üzücü ayrım şekli de insanların fiziksel kimlikleri benzeri birçok alanda adil olmayan bir muamele taciz ve şiddete maruz kalmamalıdır… Başka bir eksikliğimiz de engelli bireylerimize karşı daha duyarlı olmayışımız. Dışlamak yerine saygılı ve sevgi ile muamele edersek sanırım büyük eksikliğimizi de gidermiş olacağız. Eksiklerimiz ile başlayalım, zayıf ve gelişmemiş taraflarımızı belirleyelim. Hayatın anlamı hakkında düşünelim.
İşte o zaman karşımızdakini insan olarak görürüz
Saygılarımla,
İhtilal Hüsne YAŞAR
YORUMLAR