Geçen yaz başımdan geçen bir olayı anlatarak başlamak istiyorum buradaki yazım serüvenime kıymetli okurlar ve hepinize merhabalar.
Kendisi ile çok ama çok iyi anlaştığım, beni canı gönülden kabullendiğini, benimsediğini ve değer verdiğini bildiğim yaşlı bir ahbabın evindeyim. Mevsim yaz sonu, aylardan eylül. İzmir’ de harika bir evdeyim. Bahçeli, müstakil, içinde çeşit çeşit meyve ağaçlarının olduğu, renk renk çiçeklerin açtığı, bir görenin bir daha baktığı bir mekan.
Komşum ile salonundayız. Başbaşayız. Mütavazi bir oturma grubuna kurulmuşuz ve olmazsa olmaz televizyon başköşede. Televizyon ünitesinin hemen altında da küçük bir sadaka kutusu. Ne zaman ziyaretine gelsem yaşlı adam ama aklına o an geldiğinden ama bana göstermek istediğinden hep sadaka kutusuna bozukluklar atar tıpkı o gün de attığı gibi.
Gelelim sadede. Yaşlı ahbab ‘’dur hoca senin için tüm yaz baktığım ve kimselere tattırmadığım bir sürprizim var’’diyerek mutfağa doğru gitti. Akabinde elinde armut dolu bir tabak ile dönmek üzere. Kanepede tabağı aldık ortamıza. Bir o armutlardan alıp dişliyor ve yüzünü buruşturup ayırıyor çöpe, bir ben alıyorum tabaktan ve dişleyip yüzümü buruşturup ayırıyorum çöpe. Velhasılı kelam bitirdik tabaktakileri, midemize bir lokma indiremeden. Durum garibime gitti. Aklıma merhum Yahya Kemal’in Ok şiirindeki mısra geldi. Diyor ya hani şair ‘’Bir sır olsa gerek bu ilk atımda.’’
Döndüm ahbaba. ‘’Abi’’ dedim. ‘’bir sır olsa gerek bu yiyemediğimiz armutlarda’’
Hiddetle aldı boşalan tabak ile çöpleri ve seğirtti mutfağa.
Döndüğünde tek bir şey söyledi ve dedi ki ‘’Hoca ben bu bahçeyi kaçak su ile sulayıp bu hale getiriyorum!’’
Dedim ‘’Güzel insan! Sen insanlara göstere göstere sadaka kutusuna sadaka atıp, insanlardan saklaya saklaya devletten çalanlardan mısın ?!!!’’ve dedi ki ‘’Hoca buralarda herkes yapıyor böyle!!!’’Yanlışa mı kafa yorayım yoksa yanlışın gerekçesi olarak sunduğu fikre mi sevgili okurlar? O gün bizim ahbaplık da tarih oldu. Duydum ki sonradan kaçak su borusunu tıkamış ama oldu olan bir defa.
Evet ! Güzel insanların yaşadığı güzel bir ülkemiz var. Fakat toplumun kanayan yarası ahlaki çöküntü de bu güzel insanların davranışlarında görülen bir olgu. Savunmamız da hazırhep‘’Herkes yapıyor !!!’’ Okulda öğrenciye soruyorum ‘’Neden sıranı çiziyorsun?’’ Cevap ‘’Herkes yapıyor!!!’’ ‘’Neden okulun yakınındaki durakta bilet kartını okutmadan tramvaya kaçak biniyorsun?’’ Cevap ‘’Herkes yapıyor!!!’’, ‘’Neden çöpü yere atıyorsun ?’’ aynı cevap, ‘’Neden köpeği tekmeliyorsun ?’’ yine aynı cevap, aynı cevap, aynı cevap !!!
Tüm bunlar toplumda yaşanırken biliyorum, görüyorum ve işitiyorum ki; birileri de yediğinin atığını çöp kutusu bulana kadar cebinde taşıyor, okuldaki köpeklere evden yemek artığı taşıyor, sırasını her sabah ıslak mendil ile kendisi temizliyor ve okula gelip giderken önünden geçtiği şehitlikte iki dakika durup el açarak bir fatiha gönderiyor o aziz ve müstesna şahsiyetlere.
Uzun lafa hacet yok sevgili okurlar. Allah bizleri, büyüklerimizi, gelmiş ve gelecek olan zürriyetimizi ahlaki çöküntüden muhafaza kılsın vesselam.
Selam ve dua ile…
YORUMLAR