Ailenin ilgisi çocuğu maddeden koruyor
Aile toplumun temel taşı. Güçlü bir toplum da güçlü aile olmaktan geçiyor. Bağımlılığa giden yolda ailenin önemi büyük önem arz ediyor. Çocukları üzerinde denetim ve gözetim sahibi aileler caydırıcı oluyor. Zayıf aile bağları, ihmal ve çevrenin etkisiyle çocuklar bağımlılık yapıcı maddelerle tanışabiliyorlar. Güçlü aile bağları sadece çocukları maddeden korumakla kalmayıp, sağlam toplum, sağlam aile olma yolunda etkinlik sağlıyor.
Aile bağları çocuğa kalkan oluyor
Çocuğun suça itilmesinde aile faktörünün ve aile eğitiminin önemli olduğunu vurgulayan Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğuyla ilgili olan ailelerde çocuğun suça itilmesi, istismara uğraması riski azalıyor. Anne-babanın çocuk üzerinde denetim sahibi olması madde kullanımında caydırıcı oluyor. Bağımlılık risk gruplarına bakıldığında riskin daha çocuk aile bağları zayıf çocukları kapsadığını görüyoruz” diye konuştu.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, ülkemizde geçen yıl güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocuk sayısı önceki yıla göre artarak 333 bin 435 oldu. Durumu değerlendiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile eğitiminin önemine işaret ediyor.
“Suçlu çocuk yok suça itilmiş çocuk vardır” diyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, suç işlemesi halinde çocukların kesinlikle etiketlenmemesi, damgalanmaması gerektiğini ifade ederek çocukların zaten kendilerini etiketleme eğiliminde olduğunu söylüyor. Aksi halde durumun çocukların ruhsal ve bedensel gelişimine olumsuz etki edeceğini vurguluyor.
Çocuk sorumlu tutulamaz
Tarhan, doğası gereği korumasız olan çocukların suça itildiklerine dikkat çekiyor. Çocuk hakları sözleşmesinde çocuğun korumasının anne ve babaya verilmiş olduğunu vurgulayan Tarhan birinci derecede çocuktan anne ve babanın sorumlu olduğunu hatırlatıyor.
Çocukların zaman zaman anne-babanın ihmali sonucu suç işlediklerini kaydeden Tarhan, bu hallerde çocukların cezai sorumluluğunun olmadığını söyledi. Tarhan bu nedenle “Suçlu çocuk demek yerine suça itilmiş çocuk kavramını kullanmak daha doğru” ifadelerini kullanıyor.
Çocukluk döneminde yaşanan şok yaşantıların başında cinsel istismar veya ihmalin geldiğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, bu durumun çocukta travma etkisine neden olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kurşun yarası vücutta nasıl tam anlamıyla iyileşmez, izi kalırsa çocuğun yaşadığı cinsel ihmal ve istismar da aynı etkiyi yapar. Travma etkisi oluşturur. Bakıldığında bu yönde istismarı ise genelde birinci derece yakın yapar çoğu zaman. Çocuk ise bunu sevgi gösterisi olarak algılar. Bu, toplumun içe kanayan yarası. Burada anne ve babaya eğitim konusunda önemli görevler düşüyor. Ebeveyn gerekli eğitimi çocuğuna verebilmeli. Anne babanın yanlış tutumu çocuğunu istismara sürükleyebilir” diyor.
İlgili anne babanın çocuğunda madde kullanım riski az
Anne-babanın çocuk üzerinde denetim sahibi olmasının madde kullanımında caydırıcı olacağını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılık risk gruplarına bakıldığında riskin daha çocuk aile bağları zayıf çocukları kapsadığını gördüklerini söyledi. Tarhan çocuğu ile ilgilenen anne-babanın çocuklarında riskin daha az olduğunu kaydetti. Aile değerlerinin önemine de dikkat çeken Tarhan, çocukların zevk tuzaklarından korunması adına uğrunda çabalayacakları amaçlarının olmasının da önemli olduğunu hatırlatıyor.
0-6 yaş arasında ailenin rolü önemli
Çocuk gelişiminde 0-3 yaşın çok önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu yaş aralığında annenin yerini hiçbir şeyin tutmayacağını söylüyor.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi: “0-3 yaş arası annenin yerini hiçbir şey tutmuyor. Anneyle kurulan kararlı, güvenli bir ilişki çocuğun ruhsal ve bedensel gelişiminde çok önemli. Çocuk hayata dair temel bilgileri bunlar sevgi, değer, güvenli bağlanma, kendini ifade edebilme vs. 0-6 yaş arasında öğreniyor. Yani anneden ve ya onun yerine geçen kişi tarafından öğreniyor. Çocuğa çok iyi bakmak yeterli olmayabiliyor. Örneğin bakımevlerinde çocuklara çok iyi bakıldığı halde güvenli bağlanma sorunu yaşadıkları gözleniyor. O çocuklar ani ölümler yaşayabiliyor.”
YORUMLAR