Arkadaş ortamı alkol kullanımını tetikliyor
Alkolle tanışma yaşanın 8-10 yaş grubuna kadar gerilediğini açıklayan uzmanlar, bazı ailelerin, özellikle "Dışarıda değil, evde denesin" ve "Artık erkek oldun, gel tadına bak" söylemleri ile çocuklarını bir yanlışa sürüklediklerine dikkat çekiyor. Her yıl 3,5 milyon insanın hayatına mal olan alkol bağımlılığına karşı uzmanlar, ailelerin çok daha duyarlı davranmaları gerektiğini belirtiyor.
Yeşilay Dergisi, uzman görüşleri ile alkol bağımlılığının sebeplerini, etkilerini, korunma yöntemlerini ve alkolün sebep olduğu aile içi sorunlarını değerlendirdi. Alkolü deneme yaşının 8-10 yaşına kadar düştüğüne dikkat çeken uzmanlar, çoğu çocuk ve gencin ilk alkol kullanma deneyimini yılbaşı gecelerinde ailelerin "Dışarıda değil, evde denesin" ve "Artık erkek oldun, gel tadına bak" söylemleri ile gerçekleştirdiğini ifade ediyor. 12-17 yaş grubunun en sık alkole başlama yaşı olduğunu vurgulayan uzmanlar, kural koymak kadar kural koymanın erken yaşlarda olmasının da önemine dikkat çekiyor. Her yıl alkol kullanımı nedeniyle dünyada ortalama 3,5 milyon insanın hayatını kaybettiğini belirten uzmanlar, erken yaşlarda başlayan alkol alışkanlığının bu bağımlılığın ağır düzeyde olmasına neden olduğunu kaydediyorlar.
Arkadaş ortamı alkol kullanımını tetikliyor
Arkadaş ortamı, eğlence anlayışı ve bir gruba dâhil olma isteğinin alkol kullanımını tetiklediğini belirten uzmanlar, ailelerin bir kısmının çocuklarının evde onların gözetiminde alkol kullanmalarını, arkadaşları ile denetimsiz şekilde içki içmelerine tercih ettiklerini söyledi. Bu durumun son derece yanlış olduğu gibi, gelecekte çocukların aşırı alkollü içecekler kullanmalarına da yol açabileceğini bildiren psikologlar, alkolün başta ergenler olmak üzere hiç bir kimseye sunulmaması gerektiğin, bir çocuğun ne kadar erken alkol alırsa, sorunların gelişme ihtimalinin de o kadar yüksek olduğunu belirtiyorlar.
Aile büyüklerinin içme alışkanlıkları kişilerin içme davranışlarını etkiliyor
12-17 yaş grubunun en sık alkole başlama yaşı olduğunu hatırlatan Psikiyatrist Dr. Ali Gök ise, erken yaşlarda başlayan alkol alışkanlığının bu bağımlılığın ağır düzeyde olmasına neden olduğunu bildirdi. Aile büyüklerinin ve akrabaların içme alışkanlıklarının kişilerin içme davranışlarını da etkilediğini söyleyen Dr. Ali Gök, "Alkol, madde ve sigaranın sağlıksız olduğunu, insanın sağlığını olumsuz etkilediğini, uzun vadede istenmeyen birçok hastalığa neden olacağı anlatılmalı" dedi. Gelenek ve töreleri alkolü onaylamayan toplumlarda alkol bağımlılığı oranının düşük olduğunu ifade eden Dr. Ali Gök, "Çocuğun yaşamında, bedensel ve ruhsal gelişiminde aile tartışılmayacak derecede önemlidir. Çocukların alkol kullanımından uzak tutulmasında aile belirleyicidir. Çocuğun aile ortamı, sosyal ve ruhsal gelişimi bağımlılık oluşumunda başat roldedir. Dolayısıyla çocuğun aile ile alkol kullanması, sonrasında kullanıma devam etmesini etkileyeceğinden dolayı yanlıştır" dedi.
Özel günleri kutlamak ya da işyerinde zor bir günün ardından “bir dinlenme yolu” olarak kabul edilen sosyal içicilik, birçok kişiyi düzenli olarak içtiği alkol miktarı nedeniyle, sağlığını kaybetme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Uzmanlar sosyal içicilerin bağımlılık yolunda hızla ilerledikleri vurguluyor.
Birkaç kadeh, bir süre sonra alışkanlık ve bağımlılığa dönüşüyor
Sosyal içicilik, ilk fermente içkinin icat edildiği binlerce yıl öncesinden bu yana hayatımızda ve dünyadaki birçok kültürde tolere edilmiş bir kavram. Uzmanlara göre; sorumluluklarından birkaç saat uzaklaşmak isteyenlerin akşamları arkadaşları ile birlikte aldıkları birkaç kadeh, bir süre sonra vazgeçilmesi güç bir alışkanlıkla birlikte bağımlılığa davetiye çıkarıyor. Günümüzde oldukça yaygın olan alkol tüketimi üzerine kurulu birçok sosyal etkinlik alkolün hayatımıza, sosyal ilişkilerimize ve düşünce yapımıza yerleşmesine neden oluyor.
Sosyal içiciliğin tanımının halen tam olarak yapılamadığını söyleyen uzmanlar, ara sıra iş çıkışı bir-iki kadeh içenlerin de düzenli olarak bara gidenlerin de kendilerini sosyal içici olarak tanımladıklarını belirtiyor. Birçok kişi için “sosyal içici” kavramının klasik alkol bağımlılığı tehlikesi altında olmamak olarak yorumlanabildiğini ifade eden uzmanlar, bu muğlak tanımın, çok geniş olduğu için yararlı olmadığı görüşünde. Uzmanlar ayrıca zihinsel ve fiziksel sağlığını yok eden bir kişinin halen sosyal içici olarak kendini tanımlamasının tehlikeye davetiye çıkarmaktan başka bir şey olmadığını savunuyor.
Tehlikenin farkında değiller
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, alkol kullananların yüzde 83’ü güvenli sınırların üstünde içmesine rağmen kendisini sosyal içici olarak görüyor. Uzmanlar sosyal içicilerin bağımlılığa doğru ilerlediğini çoğu zaman fark etmediğini belirtirken, sosyal içicinin sınırı aşıp aşmadığını anlamasına yardımcı olmak için “Daha önce alkol aldığınız bir yerde alkol almayın. Bir ay boyunca bunu yapın. Bunun sizin için zor olup olmadığına ve bunu yapmamak için bahane bulup bulmadığınıza bakın. İnsanların benzer içki alışkanlıkları olan diğer insanlarla sosyalleşmeye meyilli olduğunu unutmayın. İçki içmeden başkalarıyla eğlenemiyorsanız bu bir sorundur” diyor.
YORUMLAR