İsa ALTUN

İsa ALTUN

İsa ALTUN / Narkotik Uzmanı

Cihaz orucu

28 Mayıs 2018 - 01:53

Cihaz orucu 

Teknolojik cihazlar ve dijitalleşme yediden yetmişe tüm dünyayı kuşatmış durumda. Kısacası yaşantımızın temel odağında yer tutuyor. Parmaklar tuşlarda gezinirken, bakışlar ekranlardan ayrılmıyor. Telefon ya da diğer cihazlarla kurulan duygusal bağlar her geçen gün daha da artıyor ve kopmak imkânsız hale geliyor.

Bağımlılıklardan ve zararlı alışkanlıklardan arınma anlamında Ramazan ayının önemli fırsatlar barındırdığına dikkat çeken Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, tıpkı Ramazan orucunda olduğu gibi bir tür “teknoloji orucu” ile bağımlılık riski olmadan, bilinçli teknoloji ve internet kullanımının da mümkün olabileceğinin altını çiziyor ve ekliyor; Ramazan’da kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırın.

Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar olmasına rağmen kişinin teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabiliyor. İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanıyor.

Bu çerçevede, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte sadece sigara ve türevleri değil teknoloji gibi diğer davranışsal bağımlılıklardan uzaklaşma anlamında ciddi fırsatların olduğuna dikkat çeken Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, tıpkı Ramazan orucunda olduğu gibi bir tür ‘Teknoloji orucu’ ile bağımlılık riski olmadan, bilinçli bir teknoloji ve internet kullanımının da mümkün olabileceğinin altını çiziyor. Ramazan ayının bir arınma ayı olduğunu ifade eden Öztürk, “Manevi değerli ve duyguları hatırlatmak ve yaşatmak için bir fırsat olan Ramazan ayında, teknoloji ve diğer bağımlılık ve zararlı alışkanlıklardan uzak durup, kişinin kendisine ve sevdiklerine daha fazla zaman ayırmasının önemine değindi ve ekledi: “Ramazan paylaşmanın ve sevginin ayıdır. Bu önemli ayı telefonla, sosyal medya hesaplarıyla değil, kendimize, içe dönerek geçirelim, ailemize, sevdiklerimize daha fazla ve verimli bir şekilde vakit ayıralım, sohbet edelim, çocuklarımızla konuşalım, onlara Ramazanın ve paylaşmanın güzelliğini anlatalım ve teknoloji kullanımında onlara örnek olalım.”

Teknoloji ve internet bağımlılığının geldiği nokta hakkında tespitlerde bulunan Prof. Dr. Öztürk, “Sürekli çevrimiçi olma isteği, gerçekte insanın ne kadar iletişime aç, kendinden bahsetme ve yaptıklarını başkalarına anlatma ihtiyacının ne kadar fazla olduğunun bir göstergesi aslında. Bu durum öyle garip bir hal aldı ki, aynı mekânda olan ancak ekran üzerinden iletişimi daha çok tercih eden gruplar oluştu. En sevdiği oyuncaklarıyla oynamaz, sokağa çıkmaz oldu çocuklar. Bir araya gelmelerine gerek kalmadan çevrimiçi olarak ekran başında oynamaya başladılar. Duygusal paylaşımları azaldı, öfkeleri arttı. Mesajla, yazarak ama eksik yazarak iletişimi tercih etmeye başladılar. Sözcüklerle kendilerini ifade edemez oldular,” dedi. Teknoloji ve internet bağımlılığından uzaklaşma ve kurtulma adına yapılması gerekenlerden bahseden Prof. Dr. Öztürk önerilerini şu şekilde sıralıyor:

“İnternet ve teknoloji bağımlılığından uzaklaşmak isteyenlere ilk aşamada internet kullanımını tam zıt saatlere kaydırmalarını öneriyoruz. Bu zaman düzenlemesinin ardından ise bilgisayar, akıllı telefon vb. kullanımın hemen ardından erteleme ihtiyacı doğurmayacak basit işler konusunda belli planlamalar devreye konulabilir. Diğer yandan internet kullanımıyla ilgili hedefler koymakta faydalı olacaktır. Burada kritik başarı faktörü yoksunluk belirtilerini azaltmak için kullanım saatlerini sık ama kısa süreli hazırlamaktır.

Ayrıca çok kullanılan belli işlevlerden uzak kalma da teknoloji ve internet bağımlılığına karşı etkili olacaktır. Mesela, çok ve sık kullanılan sosyal medya platformları kullanımına yönelik kişinin kendisinin getireceği engellemeler denenebilir. Diğer bağımlılıklarla mücadelede olduğu gibi hatırlatıcı kartlar da teknoloji bağımlılığında yardımcı unsurlardan birisi olarak öne çıkmaktadır. Böylelikle kullanım isteği karşı konulamaz hal aldığında bu kartlara bakılarak kullanım isteği bastırılabilir. Kişisel defter oluşturma da bir diğer etkili uzaklaşma yöntemi olabiliyor. Örneğin teknoloji ve internet bağımlılığı sebebiyle insanların yapmaya fırsat bulamadığı sevdikleri işler ve ilgi alanları önem sırasına göre bu deftere not edilir. İnternet kullanımı isteği uyandığında da defterde yazılı olan maddelerden birisinin yapılması önerilir.

Araştırmalar yalnız yaşayan veya sosyal kayıp yaşamış bireylerin daha çok internet bağımlılığı geliştirdiğini gösteriyor. Dolayısıyla bu yalnızlık bu bağımlılığı tetikleyen unsurların başında geliyor. Aynı problemi yaşan insanlardan oluşan destek grupları ya da spor veya sanat aktivitesi yapan bir gruba dahil olmak da bağımlılıktan uzaklaşma adına önem arz etmektedir. Bu anlamda Ramazan, başkalarıyla bir araya gelme gibi aktiviteler açısından önemli bir fırsat olarak görülüp, bu açıdan değerlendirilmesi gerekiyor. Ramazan yalnızlıktan uzaklaştırır.”

   

Bu yazı 890 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum