Sigara ve Alkol hakkında doğru bilinen yanlışlar
Madde bağımlılığına giden bütün yollar sigara ve Alkol ile başlamaktadır. Madde bağımlılığı konulu seminerlere konuşmacı olarak gittiğim liselerde sigara içen öğrencilere ‘Neden sigara içiyorsunuz’ sorusunu yönelttiğim vakit, aldığım cevaplar liseli gençlerin bu konuda yeterli bilince sahip olamadıkları şeklinde.
Liseli gençler sigara ve Alkol hakkında doğru sanılan yanlış bilgilere sahipler. Yüz yüze görüştüğüm yüzlerce liseli gençler verdikleri cevaplarla beni hem şaşırttılar. Birçoğu kaygılarını, streslerini ya da öfkelerini bastırmak için sigara ya da Alkol içtiklerini belirtiyorlar.
Dünya Sağlık Teşkilatının da işaret ettiği üzere öfke ve stres yaşayan ergenlerde maddeye ulaşma ve başlama eğilimi daha fazla mevcut. Bizlere düşen görev, çocuklarımıza yaşadıkları ruhsal sorunlarla baş edebilmeleri için yaşam becerileri ve sağlıklı yöntemleri kazandırmak zorundayız.
Sigara içinde barındırdığı kimyasallardan dolayı zaten başlı başına zaten bir stres kaynağı. Ama ergenler bu acı gerçeği bilmiyor. Sigara beyine giden oksijeni azaltıyor. Doğal olarak da gerginlik ve strese sebep oluyor. Beyin tümörlerinin % 99’u, beyin kanamalarının % 85’i sigara kaynaklıdır. Bunların sonucunda kaslarda kuvvet azalması ve felç gibi sonuçlar ortaya çıkar. Sigara içenlerin vücuduna % 15 ila % 33 daha az oksijen girmektedir. Sigaranın içindeki karbonmonoksit kandaki oksijeni yok eder. Bu da öncelikle beyinin, kalp ve damarların tahribatına yol açarak beyin damarlarında daralma ve tıkanmalar meydana getirir. Ayrıca bu duruma bağlı olarak zihinsel ve bedensel yorgunluk ortaya çıkar. Sigara içen kişilerdeki beyin-damar hastalığı (inme gibi) riski, içmeyenlere göre 4 kat yüksektir.
Liseli öğrenciler arasında diğer bir problem de “Sigara yı terk etmek imkânsız gibi. Başaramam.’ Diyenlerin oranı yüksek.” Sigarayı bırakmak için önce bağımlının beyninde bu illeti bitirmesi gereklidir. Birey alacağı profesyonel destekle çok rahat bir şekilde sigarayı bırakabilir.
“Sigara bağımlılığının tedavisi yoktur.” Hem nikotin içeren preparatlar (sakız veya cilde yapıştırılan bantlar) hem de bupropiyon (zyban) sigarayla mücadelede etkinliği gösterilmiş medikal tedavi yöntemleridir. Bu yöntemlerle birlikte bireyin hayatını değiştirecek psikolojik yaklaşımlar da uygulanırsa sigarayı bırakma olasılığı belirgin olarak artar. Kişi yeter ki istesin. Sigarayı bırakır.
YANLIŞ: Alkol iyi uyumaya yardımcı olur. Alkol al rahat uyu!
DOĞRU: Alkol uyku kalitenizi düşürür. Sık sık uyanmanıza ve REM evresinde daha az uyumanıza neden olur.
YANLIŞ: Alkol vücudu ısıtır. İç, için ısınsın.
DOĞRU: Bu tamamen yanlış bir inanıştır. Alkol aldığınızda vücut ısınız düşer. Çünkü alkol vücudun yüzeyine daha fazla kan ulaşmasını sağlar ve bu da vücutta ısı kaybına neden olur. Alkol aldıktan sonra hissedilen sıcaklık, kanın yüzeye doğru akışının cildi ve ciltteki sinir uçlarını ısıtması ve bunların beyne sıcaklık algısını iletmesi iletmesinden dolayıdır ve çok kısa sürer...
YANLIŞ: Alkol kan damarlarını açar.
DOĞRU: Kullanım miktarı arttıkça alkol damar sertliği ve damar daralmasına yol açar.
YANLIŞ: Bira alkol sayılmaz, bağımlılık yapmaz. Bu nedenle Almanlar su yerine bira içer.
DOĞRU: Bira da diğer içkiler gibi bağımlılık yapar. Alkollü içkilerin etkisi içinde bulunan alkol miktarı cinsine göre değişkenlik gösterir. Bu nedenle ‘standart içki' adı verilen terim oluşturulmuştur. Örneğin bir bardak bira; bir kadeh rakıya, cine, votkaya, viskiye ya da bir kadeh şaraba eşittir.
YANLIŞ: Alkolün de faydası var, bazı hastalıklara iyi gelir.
DOĞRU: Alkollü içkilerin kalp ve damar rahatsızlıklarına faydalı olduğu şeklindeki iddialar tamamıyla yanlıştır. Alkol toksik bir maddedir ve kullanımında güvenli bir alt sınır yoktur.
YANLIŞ: Alkol, sesi açar. Sanatçılar sahne öncesi bu nedenle alkol alır.
DOĞRU: Alkol vücuttaki su miktarını azaltır ve vücudu susuz bırakır. Bu durum konuşmaya ve şarkı söylemeye olumsuz olarak yansır. Ayrıca aç karnına alkol almak kan şekerini düşürür ve sahne performansı sergilenirken korunması gereken enerji seviyesi de kan şekeriyle birlikte düşer.
YANLIŞ: Alkol, anne karnındaki bebeğe geçmez.
DOĞRU: Hamile kadınların alkol almaları durumunda alkol kana karışıp plasentadan geçerek fetüse ulaşır. Alkol fetüsü her safhasında etkiler ancak özellikle ilk aylarda çok daha ciddi zararlara neden olur. Bebekte büyüme eksikliği, beyin ve sinir sisteminde hasarlar gibi alkole bağlı doğum kusurları görülebilir.
YANLIŞ: Alkol kan yapar. Alkol kan yapıcı bir gıdadır.
DOĞRU: Alkolün hiçbir besin değeri yoktur. Kan yapıcı bir özelliğe de sahip değildir. Özellikle yaralanma durumlarında, kanın pıhtılaşmasını önlediği için ciddi kan kaybına yol açar. Gittiğim okullarda öğrencilerle seminer sonrası bolca vakit geçirmeye çalışıyorum. Çünkü onları dinlemek, empati kurmak ve sahada olmak daha verimli sonuçlara ulaşmamıza vesile oluyor. Liseli gençler dijital bir dünyanın içinde dünyaya geldiler ve internetten çok etkileniyorlar. Başta sosyal medya olmak üzere bütün online platformlar gençleri olumsuz yönde etkilemektedir. Bir liseli öğrencinin belirttiği gibi’ Bizi internet büyütüyor’ ifadesi bile bazı gerçekleri görmemizi işaret diyor. Bizler gençlerimizi kötü alışkanlıklardan korumak için daha çok onlarla vakit geçirmek durumundayız. Çünkü bizim oluşturduğumuz boşluğu internet, çeteler ve terör örgütleri dolduruyor ne yazık ki?
YORUMLAR