Vurguncuların gözü Bağımlı yakınlarında
Bağımlılık bir aile hastalığıdır. Bağımlılık beyin hastalığıdır. Bağımlılık bir inkâr hastalığıdır. Bağımlının rahatsızlığıyla baş edebilmesi, ailenin bu sancılı süreci iyi yönetmesi için, tüm aile fertlerinin topyekün bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. Gözlediğim kadarıyla, evladı bağımlı aileler ilk anda çok büyük şok yaşıyorlar.
Bağımlıya nasıl davranacaklarını bilmiyorlar. Kimi aileler evlatlarına şiddet uygularken, kimileri de nasihat etmek suretiyle bağımlıya hiç te faydası olmayan bir yol izlemeye çalışıyorlar. Bu boşluğu gören bazı uyanıklar zor durumdaki aileleri istismar etmenin yolunu bulmuş bile. Son yıllarda artan madde bağımlılığı bazı uyanıklara da yeni bir iş sahası olmuş durumda.
Bağımlı yakınları sağlık mevzuatını ve tedavi yönetmeliğini yeterince bilmedikleri için nereye ve nasıl başvuracaklarını bilmiyorlar. Bu durumdan istifade eden ve kendilerini ‘ Bağımlı çocuklarınızı biz iyileştirelim’ şeklinde internette ucuz web sitesi kuran ya da sosyal medyada hesap açan umut tüccarları, Dernek adı altında kendilerini yasal göstermeye ve ailelerden 10.000 TL’den başlamak üzere tutturabildikleri orana göre ücret talebinde buluyorlar.
Bu tarz derneklerin Sağlık Bakanlığı'na bağlı olmaması, Dernekler Mevzuatı kapsamına bağlı olarak açılabilme kolaylığı da, işin ehli olmayan insanlar tarafından insanların umutlarının sermayeleştirilmesine neden oluyor. Herhangi bir şikâyet olmadan bu tarz derneklerin denetlenmemesi de konunun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Bağımlı birey tedaviyi red ederse bu kez de bağış adı altında aldıkları ücreti geri vermiyorlar.
Derneklerdeki şahıslara ulaşan bağımlı yakınları ‘ Hastaneler günlüğü 1000 TL ücret istiyor. Biz daha uygun bir fiyata çocuğunuzu tedavi ederiz. Durumunuz yoksa bankadan kredi çekin, çocuğunuzu tekrar eski sağlığına kavuşturalım’ şeklinde beyanlarla umut tacirliği yapıyorlar. Aileler içinde bulundukları durumdan dolayı ‘ Denize düşen yılana sarılır’ misali bu derneklere umut bağlıyorlar.
Yüreği yanık aileler de sanıyorlar ki, bu umut tacirlerinin elinde sihirli değnek var. Oysa vurguncuların derdi para. Ailelere şu uyarıda bulunmak istiyorum. Bu şahısların iyileştirme yetkisi yok. Bilgi ve becerileri yok. Herhangi bir eğitimleri ve bilimsellikleri yok.
Sağlık Bakanlığı gelen en küçük bir ihbarı değerlendirip bu tür kişi ve derneklere aman vermiyor. Adli ya da idari yaptırımları uyguluyor. Bundan başka da Türkiye Psikologlar Derneği de suç duyurusunda bulunuyor.
Aslında madde bağımlılığı devletin sağlık kurumlarında amatem merkezlerinde ayakta ya da yatarak tedavi ediliyor. Aileler yeterince donanıma sahip olmadıkları için bu umut tüccarlarına kanıyorlar. Madde bağımlılığı beyin hastalığıdır. Ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Tıpkı şeker ve tansiyon hastalığı gibi kontrol edilirse birey sağlıklı bir şekilde yaşamına devam ediyor.
Ülkemizde uyuşturucu ile mücadele eden pek çok dernek bulunuyor. Elbette hepsini aynı kefeye koymamak gerekir ama aralarında umut tüccarlığı yapan dernekler de var. Birkaç tane sertifika programına katılarak önüne gelen herkesin gidip bu tarz bir dernek açması engellenmelidir. Bu dernekler, Dernekler Mevzuatı Yönetmelikleriyle kolayca kurulmamalı ve Sağlık Bakanlığı'na bağlanmalıdır. Konuyla ilgili ciddi mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç vardır. Tanımlamaları, faaliyet alanları ve hukuki çerçeveleri yeniden düzenlenmelidir. Alanında uzman kişiler bir araya gelerek bir beyin fırtınası ile sahada olan herkesin bilgi, deneyim ve tecrübelerinden faydalanarak ortak bir mevzuat oluşturulmalıdır.
Bu süreçte doğru bilgi akışının önemi büyük. 12 Basamak-12 Gelenek Programlı Kendi Kendine Yardım Grupları" ile temasın çok önemli. Kendi kendine yardım gruplarında kişilerin bilgi, birikim ve deneyimlerini tamamen ücretsiz bir şekilde birbirlerine aktarıyorlar. Bu gruplarda, maddi ve manevi hiçbir istismara uğramadan yaşanan soruna ilişkin doğru bilinen yanlışları öğrenme ve çocukların sürdürülebilir bütünlüklü iyileşme diye tanımladığımız sürece taşınabilmeleri için aileler olarak bu gruplarla temasa geçmemiz hayati önem taşımaktadır.
Sağlık Bakanlığının dikkatine sunuyorum; Aileleri istismar eden dernekler için sıkı kontroller ve denetimler gerçekleşirse canı yanan ailelerin vicdanı rahatlayacaktır. Takdir edilmelidir ki sağlık acemi ve bu alanda ihtisas yapmamış insanlara teslim edilmeyecek kadar önemlidir. Çünkü hem parasını hem evladını yitiren aileler büyük bir karamsarlık ve umutsuzluk yaşıyorlar.
YORUMLAR