Modern yüzyılın yönetim bilimcileri, liderlik ve yöneticilik kavramlarına yönelik farklı yaklaşımlar geliştirmektedir. Özellikle bir liderin yöneticilik, bir yöneticinin de liderlik yapıp yapamayacağı konusu halen yönetim arenasında cevap bulmayı bekleyen sorulardandır. Günümüzde halen bir çok akademisyen Liderlik ve Yöneticilik kavramını gündeme getirip iki önemli hususa değinmeye çalışıyor.
Bu yazımda da lider ve yönetici arasındaki önemli farkı ele alıcağız. Değişen çağda yöneticiler değil de yeni nesil liderler daha çok dikkat çekiyor. Liderlik insanlara özgü bir yetenek olup, geliştirilmesi gereken özellikler ve yetenekler sağlandığında herkesin lider olma şansı vardır. Liderler şirket programlarını ve hedefleri oluştururken en uygun etkenleri belirler ve analiz ederken, yöneticiye ise bu planlamaları uygulamak kalıyor. Yapmanız gereken tek şey bir liderin hangi özelliklere sahip olması gerektiğinin farkında olup, kendinizde olan eksiklikleri tamamlamaktır.
Bir lideri örnek vericek olursak, genel olarak çevresinde bulunan bireyleri hitabet gücü, sahip olduğu bilgi ve vizyonu ile etkileyip, sürükleyen bir yapıya sahiptir. İnsanları dinler ve anlamak için özel çaba sarf eder. Çevresindeki herkesin en iyi yanlarını geliştirmelerine olanak sağlayacak olumlu değişim ve sürekli öğrenme ortamları sağlar. Sahip olduğu güçlü sosyal değerler sayesinde çevresinde yarattığı “karizma” sahip olduğu örnek kişilik ve tutarlı davranışları, diğer insanlar için etkin bir rol modeli olmasına yol açar. Yönetici gücünü daha çok mevzuattan, yazılı kurallardan, kanunlardan alırken lider gücünü kişiliğinden alır. Bir kişi hem yöneticilik hem de liderlik özelliklerine vakıf olabilir. Yöneticilik; verilen görevi yerine getirmek, sorumluluk taşımak ve verilen yetki çerçevesinde örgütü yönetmek işlevleri ile sınırlıdır. Liderlik, etkilemek, yönlendirme konusunda rehberlik etmek, etkin faaliyetler yürütmektir. Yöneticiler statü odaklı olabilirken liderlerin statü kaygıları olmaz. Liderler yönetimi sürekli geliştirir ve değiştirir, yöneticiler çok büyük adımlar atmayabilir.
İyi bir Yönetici, bir çok özelliği ile birlikte Motive etme konusunda da kendisini geliştirmeli ve başarılı olmalıdır. Başarılı bir yöneticinin sahip olması gereken özellikler arasında motive etme yeteneği kesinlikle göze çarpıyor. Bu nedenle, yönetici olmak ya da yöneticilik yolunda daha emin adımlarla ilerlemek istiyorsanız, motivasyon konusunda ne kadar yetenekli olduğunuzu bir kez daha düşünmelisiniz. İnsanlara cesaret verme konusunda daha başarılı olmak için neler yapabileceğinizi öğrenmeli, iyi bir yol gösterici olabilmek için kendinize katmanız gereken nitelikleri bilmelisiniz. Anlayacağınız motivasyon konusuna yeterince önem vermelisiniz. Çünkü çalışanlarını motive etme konusunda yetersiz kalan bir yönetici asla tam anlamıyla başarılı bir yönetici olma şansını kazanamaz. İşte bu nedende dolayı insanları cesaretlendirme ve modlarını yükseltme konusunda ne kadar başarılı olduğunuzu bir kez daha düşünmelisiniz derim.
İyi bir lider, hem kendini hem de grup üyelerini iyi tanımalıdır. Vizyon sahibi olmalı, yaratıcı düşünebilmeli, problem çözebilmeli ve yol göstermelidir. İnisiyatif sahibi olmalı, hem kendini hem de grubu motive edebilmeli, ileriye yönelik düşünebilmeli, analiz yapabilmeli ve deneyim sahibi olmalıdır. Güvenilir, objektif ve adil olmalıdır. Değişime açık, iletişim kabiliyeti kuvvetli ve çok yönlü özelliklere sahip biri olmalıdır. Takım çalışmasını desteklemeli, sağduyulu davranmalı ve ceza yerine ödül vermelidir.
Liderlik sadece resmi organizasyonlara has bir süreç değildir. Belirli bir grubun belirli bir amacı gerçekleştirmek için belirli bir kişinin arkasından gitmesiyle liderlik süreci başlamış olur. Bu tür bir sürece resmi organizasyonlarda rastlanabileceği gibi çocukların kendi aralarındaki oyunlarında, yardım amaçlı kurulmuş derneklerde de rastlamak mümkündür. Liderliğin oluşması için liderin resmi yetkilerle donatılması şart değildir. Hiçbir resmi yetkisi olmadığı halde, kitleleri peşinden sürükleyebilen liderler bulunmaktadır. Liderlikle ilgili söylenebilecek son bir nokta da liderliğin organizasyonun üst kademelerine ait bir süreç olmadığıdır. Bir ustabaşı da, bir genel müdür de lider olabilir. Aralarındaki fark, onları izleyenlerin sayısı, amaçların niteliği ve içinde bulundukları koşullardır. Bir lider yönettiği kişilerin potansiyelini performansa yansıtabilmeli ve bu kişiler gücü temsil ettiği için mecburen değil, ilham verdiği için gönüllü olarak onu izlemelidir. Bunun için liderin izleyicilerini kollaması, empati sahibi olması, onlara ve duygularına değer vermesi gerekir. Böyle bir lider güven verir. Güven en temel ihtiyaçtır. Liderler sıradan insanlardan farklı özelliklere sahiptirler. Mustafa Kemal Atatürk gibi büyük liderler bu tanımların da ötesindedir. Çünkü Mustafa Kemal Atatürk sadece mesleği olan askerlik alanında değil, gerçekleştirdiği siyasal ve sosyal yeniliklerle çağının çok ötesinde bir öngörüye sahip olduğunu kanıtlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk birçok alanda bilgisi ve yeteneği ile tarih sahnesinde çok az insanın yapabildiğini başarmıştır, o da Türkiye Cumhuriyeti gibi modern bir devlet kurmuş olmasıdır. Atatürk’ün çağının ötesinde olan en büyük vizyonu ise “Ne mutlu Türküm diyene” sözünde vücut bulmuştur. Bu sözün vizyonuna birleşerek tek bir Avrupa devleti olmayı isteyen Avrupalılar bile ulaşamamıştır. Bu yüzden “Ne mutlu Türküm diyene” vizyonuna sadık kalarak, muasır medeniyetlerin üstüne çıkma ülküsünden asla taviz verilmemelidir.
Yönetici ve lider arasındaki en önemli farklardan biri de budur. İyi bir yönetici işlerin doğru yapılıyor olmasından sorumludur. Bir lider ise doğru işler yapmakla… Buradaki doğru işler ise; bir hedef, vizyon ve strateji doğrultusunda gerçekleştirilir. Etkin bir liderde hayal gücü ve kararlılık özelliklerin bulunması gerekmektedir. Çünkü bir ekibi bir doğruya inandırıp onun peşinden hep birlikte giderek sonuç almaya çabalar. Alınan sonuçta ise vaad edilenlerin gerçekleşmesi liderin ileri görüşlülüğünü ispatlar..
YORUMLAR