Terör Örgütlerinin Sosyal Medyayı Kullanması
Türkiye en zor şartlar altında bile güvenliği etkili bir şekilde karşılarken özgürlük güvenlik dengesinden taviz vermemiştir. Özgürlük güvenlik dengesinin özgürlükleri yok edecek, demokrasiyi boğacak şekilde bir güvenlikçiliğe dönüşmesine hiçbir zaman müsaade etmemiştir. Ama Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanması da olmazsa olmaz bir şarttır. Güvenlik sorunu ve terörizm çok eski olgulardır. Geniş kitleler üzerinde endişe ve korku yaratarak dikkat çekmek isteyen terörizme karşı insanlar tedbir almaya başlamıştır. Öncelikle terör faaliyetlerine karşı askerî tedbirler alınmış,
terörizmin bertaraf edilmesi için devletlerin ortak çabaları oluşmuş ve toplumların en az zarar görmesine çalışılmıştır. Zaman içerisinde devletlerin terör unsurlarını amaçları doğrultunda kullandığı da görülmüştür. Soğuk Savaş esnasında kontrol altında olan bu unsurlar bu dönemin ardından kontrolden çıkmaya, daha güçlü ve daha kontrolsüz bir şekilde görünmeye başlamıştır. Terör grupları geleneksel yöntemlerin dışında teknolojiden ve sosyal medyadan daha fazla faydalanarak eylemlerini daha görünür hale getirmiştir. Gelişen teknoloji ve sosyal medya, güvenlik yapılanması içerisindeki unsurlarca da etkin olarak kullanılmaya başlamıştır. Teröre karşı savaşta, teknolojinin etkin kullanılması,
hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmamasının etkili olacağı değerlendirilmektedir.
Bu yazımda, Terör örgütlerinin sosyal medyayı kullanmasının terör
faaliyetlerinin etkisini artırdığı değerlendirilecektir.
İnsanların kendilerini özgürce ifade etmesi, düşüncelerini söyleyebilmesi
ve sesini yönetenlere duyurabilmesi, şiddete yönelimi azaltmıştır. Ancak
farkındalık yaratmak adına medyanın ve özellikle de sosyal medyanın
kullanılması, terörün etkinliğini artırmış eleman temini kolaylaşmıştır.
Ülkelerde yaşayan halkın bu araçların kullanılmasıyla istismar
edilmesi ve aldatılması daha kolay hale gelmiştir. Bazı çevrelerin de bu
örgütleri kullanmak istemesi veya kullanması sonucunda işler daha
karışık ve içinden çıkılmaz bir hal almıştır.
Baskı unsuru olarak terörü görmek isteyen bazı çevreler, terörü araç
olarak kullanmaya devam edecektir. Terörizmin devletler tarafından bir
savaş olarak algılanması, askerî önlemlerin artmasına ve güvenlikle ilgili
üretilecek politikaların uygulanmasına ya da yeniden düzenlenmesine
sebep olmuştur. Ayrıca devletler tarafından eğitim, kültür, ekonomi,
hukuk ve sosyal politikalarda da yeniden düzenlemeler yapılarak
terörizmle mücadele edilmeye çalışılmıştır. Üzerinde durulması gereken
ana konu terörizm ile topyekûn mücadeledir; çünkü bir devlet için bu,
oldukça hassasiyet gerektiren bir konudur. Terör örgütleri silahlı
mücadeleyi araç olarak kullanır ve devletten bazı konularda değişiklik
yapmasını ister. Bu örgütler sürekli şiddet uygulayarak, bir anlamda, bu şiddeti bastırmada devleti de bu şiddete çekerek devletin halk arasında
meşruiyetini sorgulanır hale getirmeyi hedefler. Devletler, terörle
hukuk içerisinde mücadele etmelidir. Demokratik bir düzen içerisinde
evrensel ilkelerden uzaklaşılmaması gereklidir. Aksi durum terör
örgütlerinin istismar alanlarını genişletmesine, amaçlarını haklı hale
getirmesine ve eleman temininde güçlük çekmemesine olanak tanır.
Medyanın esas görevi, kişilerin haber alma ihtiyacını karşılamaktır.
Ancak bunu yaparken son derece hassas ve dikkatli olmalıdır. Medya
terörle mücadeleye destek vermelidir. Spikerlerin haberi veriş
şeklinden gelen görüntülere; basında çıkan haberlerden ve başlıklardan
haberin veriliş şekline kadar çok dikkatli olunmalıdır. Terör örgütlerine
bilmeden de olsa destek verilmemeli ve terör propagandası olabilecek
haberlerden kaçınılmalıdır. Bu yazıda da, terörün yeni yüzü anlatılırken,
özellikle devletin medyayı kullanması ve terör örgütlerinin sosyal
medyayı kullanması üzerinde durulacaktır.
Türk Milleti olarak, Terör örgütlerinin en sevdiği şeyin internet ve sosyal medya üzerinden, manipülasyon yapmak olduğunu unutmamamız gerektiğini, siz değerli okurlarımıza bir kez daha hatırlatalım.
YORUMLAR