ŞEFAAT VE MEKAN MESELESİ

İslam dininde müslümanlar arasında halen çözülemeyen iki konu vardır. Biri Şefaat meselesi, diğeri Allaha mekan bulma gayretleri. 
Kardeşlerim ezan okununca Aziz Allah, şefaat ya Rasulallah deriz çoğumuz. Dilerseniz üzmeden kırmadan bu şefaat konusunu ele alalım. Şefaat etmek yalnız Allah a mahsustur ve onun yetkisindedir. Peygamber efendimize henüz şefaat yetkisi verilmedi ki, ondan şefaat dileyelim. Daha kıyamet kopacak, mahşer kurulacak ve peygamber efendimiz hesap günü ümmetinin kurtulması ve cennete girmesi için Allaha yalvaracak ve eğer Allah, peygamberimizin yakarışını veya talebini uygun görürse, ümmeti affedilecektir. Bir nevi şefaat tetkisi verilmiş olacak. Yok eğer şeffat yetkisi verilmez ise ümmetine yardımcı olamayacaktır. İleride şefaat yetkisi verilip verilmeyeceği bilinmeyen bir peygamberden şimdiden peşinen şefaat beklemek, Allahı sollayıp, peygamberden kurtuluşu beklemek gibi olmaz mı? Kızı Fatımaya, "kızım fatıma, ben peygamberin kızıyım diye güvenme, ben de seni kurtaramam" diyen bir peygambere şefaat Ya Rasulallah demek ne derece doğrudur? Bu tehlikeli yerlerde dolaşmayalım. Ben ezandan sonra, Aziz Allah, şefaat Ya Allah diyorum. Bir kısım tarikat ehli de bu şefaat manasına imdat ya şeyhim diyor. Diğeri şeyhine yetiş ya gavsu azam kaddesellahu sırru diyor. Peki haşa Allaha hiç vazife kalmıyor? Allahın yetkisini şeyhlere veriyoruz. Biz kimiz ki, şeyhlere şefaat yetkisi veriyoruz. Haşa biz de kendimizi Allahın yerine koymuş olmuyor muyuz? Adam kıçına güvenmiyor, şeyhinden şefaat bekliyor ki, elinden tutusun cennete koysun. Çok beklersin. Şeyhin kendini kurtardı da sen mi kaldın behey  gafil... 
Bunlar farkında olmadan işlediğimiz küçük şirklerdir ve bizi dinden çıkarıyor, biz farkında olmuyoruz. Bir de "Allah mekandan münezzehtir" diyoruz, sonra da çıkıp kabe ve camiler Allahın evleridir diyoruz ve Allaha mekan buluyoruz. Bu inanış doğru mudur? Bu konuyu da tartışmalıyız. Birgün Cengizhan, bağdatta Kadı Eşref ile sohbet ederken, bana dini anlat der. Kadı Eşref imanın şartlarını sayarken, cengizhan, biz de inanırız der. Kadı bir de Allahın Kabe diye bir evi vardır der ve onu ziyaret emek için hacca gideriz demeden lafı ağzında bırakır. İşte burada dur. Sen neden Allahı öyle küçük bir yere sığdırıyorsun ki? Der ve müdahale eder. Burada kim haklıdır sizce. Bana göre Cengizhan haklıdır. Allaha mekan bulmak, ona ortak koşmak gibidir. Buyurun bu konuları tartışalım. Saygılarımla.