1968 Bandırma doğumluyum. Ben Polis kızıydım bu bana onur gurur veriyordu. Kendimce hayallerim ve ideallerim vardı fakat hiç bir şey düşündüğüm gibi olmadı. (Oldurulmadı.)
Gerçek hayata ve kadın olmaya adım atışım işkence dolu hayatım on beş yaşımda istemediğim biriyle evlendirilmemle başladı. Hatırladıkça içimi acıtsa da geriye baktığımda kötü anılar olarak kaldı hepsi hafızamda. Evlendirildiğim erkeğin esrarkeş, alkolik, biri olduğunu aynı evin içinde yaşamaya başladığımda görüp anladım. İşkenceler içerisinde beş yılım geçti. Bir çıkış yolu aradım kadın olmak çok zor küçük yaşta evlendirilip ayrılmak dul olmak üzerine genç olmak gerçekten çok zordu. Kimse bana ne istediğimi sormadı oysa tek hayalim okumaktı okuyup babam gibi polis olmaktı.
Gördüğüm sözlü ve fiziksel şiddet üzerine eşimden kaçış içindeydim. Yaşamımı korku içinde sürdürdüm ve sürekli duygularım bastırıldı. Yirmi iki yaşında tekrar bir kaçış kurtuluş aradım.
Bana bir evlilik daha yaptırdılar ve ikinci evliliğim ilk evliliğimden daha berbat çıktı. İşkencenin her türlüsü vardı otuz altı yaşımda son şiddetten sonra kaçıp ailemin yanına gittim.
Fakat ailem beni tekrar geri yolladı. Sonrası mı? kötü bir dayaktan sonra ailem beni geri aldı.
İş hayatına atıldım anladım ki zorda olsa kadın kendi ayaklarının üzerinde durabiliyormuş.
Biz kadınlar pasif değilmişiz ama bu olgunluğu çok geç öğrendim. Ailemden ve herkesten kaçarak İzmir’e geldim kimseye boyun eğmeden ayaklarımın üzerinde durmayı başardım. Elbette her şey toz pembe olmadı İzmir’de de çok sıkıntılar yaşadım. Geçen sene Ön dört Şubatta şimdiki eşimle evlendim. Ve yıllar sonra gülümsemenin ne olduğunu evlilik kavramını hissettim. Uzun zamandır sağlık sektöründe görev yapıyorum. Ben insanlara can nefes umut olmaya çalışıyorum. Hani anlatsam roman olur deriz işte yazmaya devam etsem sayfalar yetmez.
İnsanın bedeni, zihni, elinden alınan umutlarının hesabını nasıl verecek üzerimizde bu kadar hak sahibi olduklarını düşünen insanlar. Bunca acıyı yaşadığım için istemiyorum kadınlara şiddeti ölümü hak etmiyor hiç bir canlı. Lütfen Kadınlara, çocuklara, hayvanlara kısacası Rabbimiz’ in yarattığı hiç bir canlıya eziyet edip zarar vermeyelim. (Vermeyin)
Duygularımı dile getirmem de, bana destek sağlayan sevgili, Elif Satı Kalaycıoğlu’nun ve tüm emekçi kadınlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü Kutluyorum.
Saygılarımla,
Merva ERKUT
YORUMLAR