Ne strateji uzmanı diye belli bir tarafın sesi olmaya çalışanlar, ne de ülkem adına deyip tüm insanlığı tehlikeye sokanlar gibi bakmak ! Önce tüm yaşananlara bir vicdan muhasebesini kalbine işleyerek bakmak en doğru kararı vermenin en ön koşuludur.
Bir zamanlar çok izlenen bir film vardı. Aslında bu film otizmli bir çocuğun Katil Balina (Orca) belgeselini izlerken verdiği tepkinin sonucu ortaya çıkmış. Otizmli çocuğun ailesi bu tepki üzerine belgeselin çekildiği Arjantin’de bulunan doğal parka giderler. Lola ve oğlu parkta yalnız yaşayan Beto ile tanışır ve Beto’dan oğlu Tristan ile ilgilenmesini ister. İlk başlarda uzak durmaya çalışan Beto, Tristan’ın durumundan etkilenir ve yardım etmeye karar verir. Böylece Tristan balinalarla yakından ilgilenmeye ve onlarla dost olmaya başlar. Bazı duyguları gelişir ve otizmli Tristan ile empati kurulmasını sağlıyor. Akabinde yıllarca tek başına kalan Beto’nun da farklı duygulara kapı araladığı ve yaşamda olması gerekenleri yeniden kazanmasına vesile olur.
Aslında hayat denen yaşam serüveni de böyle bir durumdur. Görmek istediğimiz değil, görünenler gibi hareket etmemiz gerektiği. Kalpteki duygularla vicdan yolunu kullanarak hayata yansıtılması gerektiğini anlamamız gerekiyor. Tıpkı Yunus Emre ve Mevlana felsefesi gibi… Ya olduğun gibi görünmek, yada göründüğün gibi olabilmek. Sevmek ve yeniden sevmek.
Ya şimdi insanlığın geldiği sürece baktığımızda, bu gerçeklerin tepetaklak olduğu aşikar ortada değil mi ? Bu tür değerlerin yerle yeksan olduğu güneş gibi ortada
Başta dünyayı maddi güçleri nispetinde yönetmeye çalışanlar, bu güçlere din adına, devlet yönetimi adına, tarihçi bakan akıllar adına ve daha bir çok benzeri akıllaradına destekleyenler…
Yukarıda bahsi geçen film için hiçbir reklam yapmayanlar, şiddet ve kan dolu sahneleri insanların beyinlerine kazımaya olanca güçleriyle çalışıyorlar. Bu sayede çocukların ve gençlerin kalplerinde bir nefret salgısı üretmesine neden oluyorlar. Bunun sonucu liderlerin birbirleriyle olan düelloları devletler arası dalaşmalara neden olurken, bu dalaşmaların sonucunda ortaya çıkan çatışmalarda hep masumların kanı akıyor.
Önemli olan bir kitabı okumaktan ziyade, konuya hakim olarak anlatılmak istenene ulaşabilmektir. İşte son günlerin bu konuda oluşan örneği, özenle hazırlanan planları ve uygulamalarıyla karşımıza dikilen Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş… Aslında bu savaş hepimizin. Bu savaşın suçlusu da hepimiz olduğu unutulmasın…
Bakıyorsunuz haber kaynakları başka, liderlerin söylevleri daha bir başka yere kayarken, asıl bu durumun mağdurları olanların gördükleri, duydukları, yaşadıkları ve anlatmaya çalıştıkları daha da bir başka yönlere kayıyor…
Anlayacağınız katil balinalar bizleri yönetirken, bunu fark edecek bir aklı selim aranıyor. Umarız Tristan gibi bakan biri bu katil balinaları kendi safına çekmeyi başarır….
Saygılarımla,
Müslüm SÖYLER
YORUMLAR