Vatani görevleri için canlarından bir parçalarını kaybetmiş, yara almış gazilerimizin, fiziksel kayıplarının yanında yaşadığı psikolojik zorluklar da olabiliyor. Peki gazilerimizin çocuklarındaki bu psikolojik süreçler nasıl oluyor? Çocuklar, büyüklere göre daha duygusal, daha hassas olurlar. Kendilerinin alışılmışın dışında karşılaştığı olumsuz bir durumda daha fazla etkilenebilirler. Küçük yaşlarda babalarında olan fiziksel kayıplara ilk başta korku ile yaklaşırlar, ne olduğuna anlam veremezler. Bu durum babalarda da bir burukluk oluşturuyor olsa da öncelikli amaçları çocuklarının kendilerindeki bu duruma alışıp kendilerini benimsemeleridir. Bilinçlenene kadar çocuklarda bu durumu anlatmak pek fayda sağlamaz. Bu zamanlarda çocuk babasına yaklaşmak istemez, çekinir, korkar. Bu durumu zamanla çocuk bilinçlendikten sonra anlatmaya başlayabiliriz. Babasının Türkiye’yi korumak için kendilerini korumak için böyle bir yara aldığının ve bunun kötü veya korkunç değil de normal bir durummuş gibi lanse ettirmeye çalışırız. Tabi ki çocuğun bunu hemen kabullenmesi pek mümkün değildir fakat zamanla birazcık daha o korku yerini alışmaya bırakacak. Babasına yaklaşmaktan biraz daha az tedirginlik duyacak. Daha sonrasında biraz daha bilinçlenmeye başladıkça babasının bu durumunun diğer babaların durumuna göre çekineceği bir durum olduğunu düşünür. Arkadaşlarına bu durumdan bahsetmez, baba konusu açıldığı zaman biraz daha kendini eksik hisseder. Babasının eksik veya güçsüz olduğunu hissederler. Ne kadar kabullenme/alışma evresine geçiyor olsalar da bu durumu arkadaş ortamında halen benimseyip söyleyemez kabullenemezler. Zaman geçtikçe ergenlik sürecinde babasının neden nasıl öyle olduğunu öğrenip, ne için canından, bedeninden olduğunu öğrenince aslında babasının fiziksel olarak eksik olsa da hayatta ne kadar büyük şeyler başardığını, milletin kendilerine minnettar olduklarını öğrendikçe gurur duyarlar. Bu süreç doğru bir biçimde geçilmezse bir travmaya kadar da gidebilir. Babaya olan iletişimi etkileyip hep bir eksiklik içinde olunabilir. Ben de bir gazi kızıyım. Başlarda babamın durumuna anlam veremezdim ayağının olmayışını hep farklı bulurdum neden olduğuna aklım yetmezdi korkardım. Babam benim yanımda hep protez ile dolaşırdı. Zaman geçtikçe babamın protezlerini ayağıma giymeye çalışır ne olduğunu anlamlandırmaya çalışırdım. Kimseye bu durumdan bahsedemezdim bunun bir ayıp olduğunu düşünürdüm. Büyüyüp bilinçlendikçe ailem bana bu durumun neden böyle olduğunu anlattı babamın ampute maçlarına katıldım bu gazilik ile bilinçlendirici seminerlere katıldım zamanla alışmayı bırakın babamla gurur duydum halen de vatan için canını vermiş babam ile gurur duyuyorum. Sözün özü bu durumu kabullenmek başlarda bir çocuk için kabullenmesi ve alışması zor bir durum olsa da bilinçli yaklaşıp çocuğu bu konuda doğru bir şekilde bilgilendirmek onu bu duruma kolayca alıştırıp kabullenmesini sağlar. Bu konuda okullarda, eğitim yerlerinde veya bu alanda kendini geliştirmiş kişiler tarafından seminerler verilip çocukları daha küçükken bilinçlendirmek ve Gazi çocuğu olmanın ne kadar gurur verici ne kadar özel ve paha biçilmez bir durum olduğunun anlatılması gerekiyor. Biz şu an rahat nefes alıyorsak, bugün bu ülkede rahatça, özgürce gezip dolaşıyorsak gece yatarken başımızı rahatça yastığa koyuyorsak Başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olması ve ŞEHİT, GAZİ babalarımız sayesinde olduğunu bilmemiz ve bildirmemiz gerekiyor. Ve halen aktif olarak görev yapmakta olan polis, asker, köy koruyucularımız ve yüzlerce bu vatanı korumak üzere canlarını ortaya koyan o nadide insanlara minnettarım. Gazi olsun olmasın bizler için canlarını ortaya koyan tüm vatan evlatlarıyla onur ve gurur duyuyoruz.
Saygılarımla,
Senanur PEHLİVAN
YORUMLAR