Depremde arama kurtarma ekiplerinin kullandığı söz sanırdım. Meğerse Polis Teşkilatımızın da iç sesi, sessiz çığlığıymış. Duymamış, duyamamışız..
1 Ocak 2024 itibariyle maalesef 46 arkadaşımız intihar etti. Bir kısmı da ailesini de beraberinde götürdü. Peki neden umursanmadı ? Yoksa dinimiz İslam hükmüne göre intihar etmek büyük Günah olduğu için mi ne cenazelerini ne de geride bıraktıklarını önemsemediniz ?
Ayrıca ne oldu da, Vatanı için canını seve seve verecek adamlar, kendi canlarından vazgeçmeye başladılar? Nasıl bir mobbing, baskı, ekonomik sıkıntılar ve stres yaşadı ki, Bayrağını, ailesini ve Vatandaşını korumak için taşıdığı tabanca, kendi sonuna getiren bir ecel aleti oldu ?
Emniyet Teşkilatı Sendikası geçenlerde bir anket yaptı. Anket sonuçları aslında durumun vehametini ortaya koyuyordu ama yine İç İşleri Bakanlığı ve EGM’de gözler kör, kulaklar sağır idi..
100.000 Polisin katıldığı ankete göre Her 10 Polisten
7’si istifa etmeyi
3’ü intihar etmeyi
8’i başka alternatif bulursa değerlendirmeyi
%11’i sorun yaşaması halinde bunu TARİKAT VE CEMAATLERLE çözmeye çalışacağını, ve
Teşkilattan memnuniyet oranının çok çok düşük çıktığı gerçeğini gözler önüne seriyor.
Geçen hafta aldığım birçok mesajın önemli kısmı ise, İzmir ili Çeşme ilçesine yapılan merkez ve dış ilçelerden takviye Polis sorunu. Dayanamadım gidip 2 gün yerinde incelemek istedim.
45-50 derecelere ulaşan Çeşme sıcağında, soğuk su, yemek, çay kahve ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağı hesaplanmadan, daha sonra ödenmek şartıyla günlük 260 küsür TL ödenek verilerek tek öğün yemeğin 500-600’e yenebileceği ve soğuk su dahil 12 saat boyunca ortalama 2-3 Bin TL rahat harcanacak ortamda bir de Memurlara mekandalardan su içmeyi, lavabo kullanmak gibi insani ihtiyaçları yasaklamak, mobbing değil de nedir ? burayı kısa geçiyorum çünkü özel değineceğim sonrasında. Çünkü;
Size ne sıcağı anlatabilirim, ne de Polisimizin yüzünde ki mutsuzluğu. Vatandaş nasıl verimli hizmet alabilir ki bu şekilde ? empati yapın ve o an Polisimizden yardım istemeye gittiğinizi düşünün..
Çözümü çok basit oysa ki.
İnsani şartlarda kumanya, içecek tedariki, belli noktalarda her 3-4 saatte bir en azından dinlenme noktası, ve biraz da MEMURUNA SEVGİ !!
YOKSA son nefeslerini verirken kamera kaydı açıp,
- “YAŞASIN SURİYE” mi demelilerdi gündeminize almanız için?
BU SON OLSUN…
YORUMLAR